Bir kadın bir adamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Cankız abla
Evet evet sana diyorum, yüzü güzel, kalbi hafiften kurum bağlamış, sen Hani kahveyi çok seven Biliyor musun bu hikayedeki en gerçek, en doğrucu kahraman sensin, helalin var Öpüyorum seni Sözlerinden. Bir kadın vardı, bir adam Şiirlerden fal tutan Sesleri orman büyüklüğünde Bakışları güneşe uzanan Gelişlerle kavgalı, gidişlerde can bulan Gecenin tam ortasında, sırtları duvara dayalı Bir kadın Bir adam. Tozlu bir klavyeden, bulanık bir ekrana dökülen Kelimeler yumağıydı aşk Punto boyuydu sevgi, gözyaşları italikti Ve yan yana dizilmiş her süslü harf Sonsuz aşkın, ve sadakatin ifadesiydi. Karanlık çekince perdesini Bir korkuyu bölüşürdü yürekleri Gözleri hüzünle kendilerine gömülürdü Uyurdu dilleri, dilde sözleri Algıları uyurdu Uzaklarda bin günah ölürdü. Saati baş döndürücü bir hızla savurup Şafağı çoğaltırken zaman Tedirgin ve ürkek geçerlerdi Bir boyun eğişle girilen kapıdan En korkulan gerçeği umursamadan. Kıta sahanlığına sığmazdı yürekleri Aysberg gibi, büyük parçası hep suyun altında dururdu Ve uzun menzilli gözyaşları İlk önce koruma kalkansız kalplerini vururdu Bir yanı çaresizlikti aşklarının Bir yanıysa dağ göçerten gururdu. Ne çok batıp çıkmışlardı bulanık çamurlara Saf sularda ne kadar da çok yıkanmışlardı Oysa, kerameti kendinden menkul gülüşlerde Göz yaşının zulmü kadar yalanlardı. Kendilerinin bilmesi yetmezdi Bütün gözler görmeliydi Çünkü ne kadar çok okunursa bir aşk O kadar ölümsüzleşirdi... Ve şiirlerde başlayan aşk Mutlak surette şiirlerde bitmeliydi Ah ettiği zaman kadın Çoşkulu kalabalıklar, hep bir ağızdan ’Amin’ demeliydi Ve defol dediğinde adam, yer gök inlemeliydi. Nasıl koşarlardı, hükmü eyvah dehlizlerden Bozbulanık pürüzlerden nasıl da geçerlerdi Çarmıha gerildiler de kolsuz bacaksız Un gibi pare pare ufalandılar da, koymadı İşkencenin alasını öznesi yok, yüklemi çok Vakte ayarlı, bitimsiz ve bitirimsiz sözlerden çekmişlerdi. Kalp ritimlerine bağlı bir eğilimdi aşkları Keyfe keder Bin gözde hüzmelenirken endamı Hal edilgen, pamuk ipliğine bağlı onur Fezayı çınlatıp, arzı savuruyor ya Hiç yakmasa ne olur? Her şeye rağmen, sevebilirlerdi Neyi, kimi sevdiklerini bilselerdi Ne bir suret, ne bir bakış Ne yer, ne içerlerdi Oysa uykularını kaçıran şey Karanlığın ortasında belli belirsiz gölgelerdi. Bir adam vardı, kökleri hayata uzanan Gövdesi ateş, dalları zehir Bir kadın vardı, yaşamın toprağında çiçek açan Rengi günah, kokusu yasak Korkusu rüzgarla uçuşan. Birbirine sevgiyle bağlı monitörlerde Tüm hızıyla yaşanırken aşk Cansız bir resimdi adam Ve hayali bir isimdi kadın Ama böylesine kutsal bir aşkı Mutlak surette ölümsüzleştirmelilerdi Bilmiyorlardı oysa Zaten hiç yoklardı Zaten hep ölülerdi. |
perdeler kapandı ana teması bir kadın ve bir erkek
Kutlarım kaleminizi sağlıcakla kalın