İncelemeler
Mitoloji
İnceleme
Irk veya din bazlı tümleştirme çabalarının tersine Millet ve Halk düşüncesine benzer "Coğrafyalılık" prensibi ile dünyaya bakabilen Halikarnas Balıkçısı bugün sadece belirli bir ulusa maledilen mit'lerin aslında bir coğrafya'ya 'Anadoluya' ait olduğunu çok güzel bir dille anlatıyor .
daha fazla
Bilgi Yayınevi
-
5/5 puan verdi
Okuyor
Anadolu Tanrıları: Bütün Eserleri 15
Halikarnas Balıkçısı
- Bilgi Yayınevi
- 2010
Piraye
İnceleme
Okuduğum muhteşem kitaplardan birisiydi
Altın Kitaplar Yayınevi
- Puan vermedi
Okuyor
Piraye "Canan Tan"
Canan Tan
- Altın Kitaplar Yayınevi
- 2000
Başarılı mutsuz
İnceleme
Eğer çok başarılı bir mutsuz olmak istiyorsanız, buradaki metodları kullabilir veya mutsuzluğunuzun sebeblerini anlayıp verimliliği artırmak için daha yeni metodlar üretebilirsiniz. Watzlawick, Antitezle mutluluğun anahtarını veriyor aslında!
daha fazla
Ayrıntı Yayınları
- Puan vermedi
Okuyor
Mutsuzluk Kılavuzu
Paul Watzlawick
- Ayrıntı Yayınları
- 1905
İnceleme
''neydi o cümle, neydi o söz, nerede okumuştum?'' diye geçen günler kendimi paraladığım, kitaplığımın altını üstüne getirip bir türlü bulamadığım, sonra bir arkadaşıma okuması için verdiğimi hatırladığım ve geri gelmeyen kitabımın yokluğunun ancak birkaç gün önce farkına vardığım Halil Cibran'ın hayata dair önemli detayları soru cevap şeklinde işlediği ''Ermiş'' adlı eseriydi aradığım. işte eser dediğin böyle olmalı; arattırmalı kendini, tekrardan okutturmalı.... hem, boşuna dememişler kitap en iyi dosttur diye... sanırım biraz akla, biraz da nasihate ihtiyacım vardı bu günlerde.
indigo yayınlarından çıkan incecik bir kitap elimdeki, topu topu altmış sayfa...
kitap ince de işte, ağırlığı gerçekten büyük. altı çizilesi o kadar çok cümle var ki..
özlemle sarıldığım ve çoğu yerde şiir kokusu aldığım deneme türünde yazılan bu kitabı yeniden okumak gerçekten iyi geldi. aradığım sözleri bulmaya çalışırken ilgimi çeken birkaç alıntı da bırakayım şuracığa..
*hayatın nefesi güneş ışığında, eli ise rüzgardadır...
*boşluklarda uçması için bırakılan bir kuştur düşünce; kelimelerin, kafesindeyken kanatlarını açsa bile uçamaz...
*eviniz sizi yansıtan daha büyük bir bedendir. güneşte yetişir ve gecenin sükunetinde uyur, amaçsız da değildir. eviniz rüya görmez mi, hayallerinde şehri terk edip tepelere ya da korulara kaçmak istemez mi?
*neşeniz, maskesini çıkarmış kederinizdir.
ve işte kitabı yeniden okumama vesile olan cümleler..
*dans edip şarkı söyleyin birlikte.. ve eğlenin.. ama yalnız olun ikiniz de...
tıpkı bir udun aynı melodiyle titrese bile ayrı duran telleri gibi. kalbinizi verin ancak teslim etmeyin birbirinizin eline. zira yalnızca hayatın avcuna sığar yürekleriniz...
bir arada durun, ancak çok yakın olmayın birbirinize... zira tapınağın sütunları ayrı durur ve meşe ağacıyla servi büyüyemez birlikte...
daha fazla
Ganj Kitap
- Puan vermedi
Beğendi
Ermiş
Halil Cibran
- Ganj Kitap
- 2016
Özne'ye doğru
İnceleme
İnsan kendi özbenliğine yönelirken,ana özneyi buldurmaya yönelik çeşitli ruhsal girinti çıkıntıları oluyor.kendisini yaratı halinde hissettiği bir doğuş halinde görüyor kitabı okurken....
Tavsiye edilebilir gerçekliği kendi öznesinde saklıyken yeniden doğuşa çıkmak isteyenler için...
Tavsiye edilebilir gerçekliği kendi öznesinde saklıyken yeniden doğuşa çıkmak isteyenler için...
daha fazla
Otonom Yayıncılık
- Puan vermedi
Okuyor
Michel Foucault "Güncelliğin Bir Ontolojisi"
Judith Revel
- Otonom Yayıncılık
- 2000
İnceleme
Kitap Adı : Mendil Altında
Sayfa Sayısı : 245
Yazar: Memduh Şevket Esendal
''İçindekiler'' bölümünden sonra, kitabın ilk iki sayfası İstanbul doğumlu Memduh Şevket Esendal'ın hayatıyla ilgili temel bilgileri içeren biyografisine ayrılmış. Kendi kendine Fransızca, Farsça ve Rusça öğrenmesiyle dikkatimi çeken yazarımız müfettiş, büyükelçi ve milletvekilliği görevlerinin yanı sıra edebiyat alanında üstün başarılar sergilemiş; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nca da okullara tavsiye edilen anı, mektup, hikaye ve roman tarzında birçok esere imza atmıştır.
Kitabımızda yer alan hikayeleri henüz okumadan önce M. Sunullah Arısoy'un ''Edebiyatçılarımız Konuşuyor'' başlığıyla 1953 yılında Varlık Yayınları Cep Kitapları 73. sayı sayfa 5 ile 15 arasında Memduh Şevket Esendal'la yaptığı röportaj karşılıyor bizi. Bu röportajla birlikte Memduh Şevketi biraz daha yakından tanıyor bütün sorulara titizlikle verdiği yanıtlara, mütevazi kişiliğine, zarif nüktelerle süslediği keskin zekasına bire bir şahit oluyoruz.
''Nasıl yazarsınız?'' Diye sorunca Sunullah Arısoy
''İşte, oturur yazarım. Gecesi gündüzü belli olmaz. Ne zaman olsa yazarım'' diyerek cevap veriyor.
Bir başka soruyla ise bugünkü edebiyat hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istiyor.
''Hiç hüküm veremem'' diyerek söze başlıyor ve devam ediyor. ''Söyleyeceklerim tam olarak doğru olmasa da ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsanları yuğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmam. Tam bir ferah içinde yaşamıyorken bir de karanlık ve kötü şeylerden bahsederse bize.. Onları okursak... Bu insanları bir havana koyup ezmeye benzer. Halbuki insanların içinde bir umut olmalı, yaşama umudu... Neşe vermeli insanlara okudukları. Ancak dediğim gibi söylediklerim tam olarak doğru olmayabilir. Çünkü insan bazen yeis veren şeyleri de terennüm eder, arzular.
Kitaba adını veren mendil altında öyküsü de dahil olmak üzere toplamda yirmi beş tane hikaye var. Her birinin konusu birbirinden farklı olsa da anlatım tarzı genel olarak günlük konuşma diliyle yazılmış, doğal, akıcı, bolca samimi diyalog içeriyor. Öyle güzel anlatmış ki yazarımız karakterler içimizden biri gibi, ya bir komşu ya bir arkadaş, annemiz, babamız, çocuğumuz, kardeşimiz, hiç yabancılık çekmiyoruz okurken.
Kitabın oldukça faydalı bulduğum ve sevdiğim özelliklerinden biride anlamını bilmediğimiz sözcükler için son birkaç sayfaya açıklamalar bölümü eklenmiş olması.
Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl oluştu diye sorulduğunda bütün mütevazılığıyla
''vallahi beyefendi, edebiyata karşı bende hiç alaka uyanmadı'' diye cevap veren, edebiyatın bir iş olduğunu ve kendisinin bu işle hiç meşgul olmadığını, usulünü kaidesini doğru dürüst beceremediğini ama hoşlandığını, edebiyattan çok hoşlandığını belirten Memduh Şevket Esendal'ın bütün eserlerinde kaleminin nasıl da edebi bir hazla, aşkla, heyecanla ve severek yazdığını görüyoruz.
Kitap İçinde Yer Alan Hikayeler
Avni Hurufi Efendi, El malının tasası, İki ziyaret, Rüya nasıl çıktı, Ana baba, Şair tavafı, Haşmet Gülkokan, Keleş, Hasta, Gevenli Hacı, Mendil altında, Feminist, Düğün, Müdürün züğürdü, Karga yavrusu, Kızımız, Gül hanımın annesi, Sinema, Kaçırdık mı, Kuvvetli hükümet, Saide, Dursun Hacı, Celile, İhtiyarlık, Hayat ne tatlı
daha fazla
Bilgi Yayınevi
- Puan vermedi
Beğendi
Mendil Altında
Memduh Şevket Esendal
- Bilgi Yayınevi
- 2018
İnceleme
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Yazarın "Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi" adlı romanında çok fazla karakter olduğu için ara vermeden okunması gerekiyor. Ben ara vere vere okuduğum için 'bu kimdi? nerden çıktı? Bu konuya nasıl geçildi?' gibi kafamı kurcalayan sorular olmasına rağmen, yazarın herhangi bir olay örgüsü olmadan, geçişlerde bambaşka yeni bir isimle karşılaşmama karşın, yazım dilinin akıcılığı ve güzel betimlemeleri sayesinde okumayı sürdürüyorum. Yalnız kitabı her elime alışımda da konulardan bağımsız ve kopuk bi şekilde, sanki rastgele herhangi bir sayfasını açıp okuyormuşum gibi de tuhaf bi hisse kapılıyorum ve bu da beni yoruyor.
Değişik bir anlatım tarzı, güçlü bir hafızaya sahip olmanız gerekiyor, konulara hakim olabilmek için.
Ben daha yarı bile etmedim, ağır ağır ilerliyorum, kim nedir, necidir bilmeden, yazım dili ve tasvirleri sayesinde kitabı okumayı inatla sürdürüyorum.
Arka sayfalarda yazar karşık dizine de yer vermiş halbuki; gerekli açıklamaları da yapmış aslında ama yanlışlıkla gözüm kayar finali okurum diye hiçbir kitabın arka sayfasını açıp bakmadığım için, bu ayrıntıyı da atlamışım ne yazık ki...
Yazarın "Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi" adlı romanında çok fazla karakter olduğu için ara vermeden okunması gerekiyor. Ben ara vere vere okuduğum için 'bu kimdi? nerden çıktı? Bu konuya nasıl geçildi?' gibi kafamı kurcalayan sorular olmasına rağmen, yazarın herhangi bir olay örgüsü olmadan, geçişlerde bambaşka yeni bir isimle karşılaşmama karşın, yazım dilinin akıcılığı ve güzel betimlemeleri sayesinde okumayı sürdürüyorum. Yalnız kitabı her elime alışımda da konulardan bağımsız ve kopuk bi şekilde, sanki rastgele herhangi bir sayfasını açıp okuyormuşum gibi de tuhaf bi hisse kapılıyorum ve bu da beni yoruyor.
Değişik bir anlatım tarzı, güçlü bir hafızaya sahip olmanız gerekiyor, konulara hakim olabilmek için.
Ben daha yarı bile etmedim, ağır ağır ilerliyorum, kim nedir, necidir bilmeden, yazım dili ve tasvirleri sayesinde kitabı okumayı inatla sürdürüyorum.
Arka sayfalarda yazar karşık dizine de yer vermiş halbuki; gerekli açıklamaları da yapmış aslında ama yanlışlıkla gözüm kayar finali okurum diye hiçbir kitabın arka sayfasını açıp bakmadığım için, bu ayrıntıyı da atlamışım ne yazık ki...
daha fazla
Can Yayınları
- Puan vermedi
Okuyor
Ayfer Tunç Seti - 11 Kitap Takım
Ayfer Tunç
- Can Yayınları
- 0
İnceleme
Kitabın ilk iki sayfasında ''aşka aşık'' kişiliğiyle tanınan İstanbul doğumlu yazarımız Mehmet Rauf'un yaşantısından ve kısaca kitabın konusundan bahsedilmektedir.
Mehmet Rauf bu kitabının içine birkaç günlük kış hücumundan acı düşürmüştür. Bu yüzden ki adı Eylül'dür. Kitaba adını veren bu ay, hem gerçek hem de simgesel anlamda kullanmıştır.
Aile hayatı ve kişisel ilişkilerin gelişimini semboller kullanarak anlatan yazarımız, üçüncü tekil şahıs ağzından konuşarak kurduğu seçici cümleleriyle olayları çarpıcı bir biçimde okuyucuya aktarmıştır.
Sadakatsizlik ve yasak aşk teması üzerine kurguladığı eserinde her karakteri farklı bir bakış açısıyla değerlendiren yazarımız; insani duyguların alçalıp yükseldiği mutluluk, hüzün, sadakat, ihanet, coşku, olağanlık, pişmanlık, memnuniyet, kırgınlık, kıskançlık, vicdan azabı gibi kavramları derinlemesine işlemiştir.
Olaylar mekan olarak İstanbul'da; kah boğazda, kah yalıda, kah köşkte geçer. İstanbul'un değişken havasından ise Mehmet Rauf kendine has sanatıyla
'' Hava gittikçe serinliyor, durgun hava sanki su oluyordu; gece berrak, allı pullu, mavi tüyleriyle titreyerek donuyordu'' şeklinde bahseder.
Beş yıllık bir evliliğin sonucunda eşlerin birbirinden koparak nasıl uzaklaştığı; heyecanın, sevginin unutulduğu yerde yeni bir aşka duyulan özlem, duygusal açlık ve içsel dürtülerin yol açtığı ahlaki çöküntüler, içine düşülen yasak aşk sarmalında yaşanan gel- gitler ve karakterler arası ruhsal çözümlemeler yazarın kaleminden başarıyla okuyucuya sunulmuştur.
Kitap halinde ilk baskısı 1901 yılında yayımlanan ve Türk Edebiyatında ''ilk psikolojik roman'' olarak kabul edilen Eylül adlı eserin bitiminde yasak aşk yaşayan çiftimizi acı bir son beklemektedir.
ve bir kez daha anlıyoruz ki
'' Ölümden başka hiçbir şey gerçek ve hiçbir şey sonsuz değildir''
daha fazla
Kopernik Kitap
- Puan vermedi
Beğendi
Eylül
Mehmed Rauf
- Kopernik Kitap
-
2021
"yazmasam deli olacaktım"
İnceleme
seninle aynı fikirdeyim
İş Bankası Kültür Yayınları
-
5/5 puan verdi
Son Kuşlar
Sait Faik Abasıyanık
- İş Bankası Kültür Yayınları
- 2023
Hançer ve Gül'ün muazzam aşk hikayesi Songül tüfekçi'in muhteşem eseri
İnceleme
1 kere okudum şimdi ise o kitabı yana yana arıyorum
Pupa Yayınları
-
5/5 puan verdi
Okuyor
Hançer ve Gül
Songül Tüfekçi
- Pupa Yayınları
- 0