Tina
Tina’yı bilir misiniz yahut hatırlar mısınız
altmışlı yıllardan bir esinti serin elli birinci sayı kayıp olduğu için yarıda kalmıştı küçük balerin bir türlü sonunu öğrenemedim hep içimde hasret büyüyor derin... Niçin hep güzellikler eskide kaldı en güzel hayaller bahçede soldu kaderim böyleymiş gam ile doldu mecmua denirdi dergi diyorlar artık kokular kayboldu sayfalar mis gibi kokmuyor artık neşesiz ahenksiz coşkusuz sevgisiz sessiz aynaya bakınca gözlerim sevinçle gülmüyor artık... Tina mecmuasında sevimli ve tatlı çizimler vardı her bir sayfada kahramanlar bin bir maceraya koşardı insanlar hayvanlar barış içinde mutlu yaşardı sordum fakat benzer kaderi yaşayan birisi olmadı belki de hatırladıkça hasret çeken birisi vardır yüreği koskocaman ama gönlü dapdardır... Tina ne güzeldi sonra sonra çıkmaz olmuştu çizgi roman mecmuası denmez olmuştu gazete bayileri başka başka dergilerle dolmuştu Tina çocukluğumun en tatlı bir hatırası bir avuç mutluluğumun uzun yıllar boyunca kesildi faturası... Gülhan Çeliktaş |